Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ünlü Azerbaycan ressamı Settar Behlulzade’nin 85.doğum yıldönümü vesilesiyle düzenlenen törende konuşması - Cumhuriyet Sarayı, Bakü, 17 Aralık 1994

Sayın yurttaşlar! Kültür adamları, sanat hayranları! Muhterem kardeşler!

Biz bugünlerde büyük ressam, işinin erbabı, önemli bir insan Settar Behlulzade’nin 85.doğum gününü kutluyoruz. Bu, bizim hayatımızda anlamlı bir olaydır. Bizler, halkımız, vatandaşlarımız, devletimiz Settar Behlulzade’nin doğum gününü kutlayarak kültüre, sanata saygı ve sevgimizi, bakışımızı ifade ediyoruz. Azerbaycan Cumhuriyeti ve Azerbaycan halkının kültüründe çok önemli bir yer tuttuğu ve büyük kültürel miras bıraktığı için Settar Behlulzade’nin doğum yıldönümünün böylesine coşkuyla kutlanması ve bunun ortak bir bayrama dönüşmesi pekala mantıklı olmaktadır.

Azerbaycan halkı, zengin kültür ve sanat tarihine sahiptir. Halkımız yüzyıllar boyunca dünya uygarlığına ve kültürüne büyük katkılarda bulunmuştur. Kültürümüzün önemli bir dalını resim sanatı oluşturuyor ve bu alanda da Azerbaycan halkının dünya kültüründe kendine özgü bir yeri vardır. Önceki dönemlerde -  ortaçağda, eski zamanlarda Doğuda resim sanatının minyatür türü vardı. Büyük Azerbaycan sanat adamı Sultan Mehmet beş yüz sene önce büyük minyatür resim okulunu kurdu ve bu okul varlığını sürdürerek tüm Doğu dünyasına etkisini gösterdi. Azerbaycan halkı bununla gurur duyuyor. Günümüzde bile onun izinden yürüyenler vardır. Minyatür resim sanatı, tüm dünyada bilinen ve çok yüksek değer biçilen resim ekolü ve türüdür. Bizim bununla gurur duyduğumuzu ve gelecek kuşakların da aynı şekilde gurur duyacağını birkez daha vurguluyorum. Bununla birlikte 20.yüzyıl Azerbaycan halkının kültürel yaşamında önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. 20.yüzyılda kültürümüz tüm alanlarda hızla gelişti, dünya kültürüne önemli isimler kazandırdı. Resim sanatı alanında Settar Behlulzade’nin özel bir yeri vardır. Kendisi Azerbaycan’ın yanı sıra tüm dünya kültürü için, dünya resim sanatı için önemli bir isimdir ve büyük kültürel miras bırakmıştır. Azerbaycan halkı bu şahısla, bu insanla gurur duyuyor ve bundan sonra da duyacaktır.

Biliyorum, bu salonda Settar Behlulzade sanatının hayranları, onun sanatının değerini bilen, anlayan insanlar toplanmışlar. Bence, sadece bizler değil, tüm halkımız Settar Behlulzade sanatına çok değer veriyor ve kendisiyle iftihar ediyor. O yüzden de bugün bizim için büyük kültür bayramıdır. Bu kültür bayramı ve Settar Behlulzade Günü dolayısıyla hepinizi kutluyorum!

Biz bugün Settar Behlulzade’nin eserlerinden oluşan sergiyi gezdik. Kuşkusuz,  bu sergide seçkin ressamın eserlerinin küçük bir kısmı yer almıştır. Settar Behlulzade’nin çalışmalarına vakıf olan, araştıran ve tanıyan insanlar, onu hem büyük sanatçı, hem çok verimli bir insan olarak bilirler. Settar Behlulzade, bazı kişilerden farklı olarak sürekli çalışır, eserler yapar ve bu eserleri arkadaşlarına ve tanıdıklarına, çeşitli kurumlara hediye ederdi. Bu yüzden Settar Behlulzade eserlerinden oluşan bir sergi yapmak ve tüm eserlerini oraya toplamak istersek, buna bir değil, birkaç salon bile yetmez.  Mamafih, bugünkü sergide yer alan eserler de Settar Behlulzade yaratıcılığının, ustalığının ne kadar büyük ve etkili olduğunu tam anlamıyla yansıtmamaktadır.

Settar Behlulzade, Azerbaycan resim sanatında yeni bir okul kurdu. Eserleri, ustalık ve resim tarzı bakımından çok orijinal ve kendine özgüdür. Sanatçıyı tanıyan insanlar bu eserleri gördüklerinde bunu yapan kişinin Settar Behlulzade olduğunu hemen söylerler. Hiç kuşkusuz, Settar Behlulzade’nin izinden giden insanlar vardır ve hep olacaktır.

Onun eserleri hep yaşayacak ve öğrencileri yeni sanat eserleri yapacaklar. Settar Behlulzade, Azerbaycan'da bu dalın, bu tarzın ve bu resim okulunun kurucusudur. Kendisi çok büyük, değerli ve kıymetli eserler yapmıştır. Settar Behlulzade - Azerbaycan demek. Onun eserleri Azerbaycan'ı anlatıyor, Azerbaycan'ı yansıtıyor. Bu, ressamın toprağına, vatanına ve halkına ne denli bağlı olduğunu gösteriyor. Kendisi her konu ve hususta eser yapabilecek kadar büyük bir ustaydı. Ancak çoğu eseri Azerbaycan'ı ve ülkemizin hemen hemen tüm bölgelerini anlatıyor. Bunu yapmak için Settar Behlulzade’nin, kuşkusuz, tüm Azerbaycan'ı dolaşması ve her köşesini tanıması gerekirdi. Settar Behlulzade, bunu da yapmıştır. Azerbaycan'ı çok yakından tanıyan birisi olarak vatanımızı çok güzel anlatmıştır.

Yaptığı resimler sıradan değildir. Settar Behlulzade, klasik tarzda resimler yaparak sanata başladı – ki biz sergide buna tanık olduk, - ardından kendine özgü, kendi dünyasını, kendi felsefesini yansıtan bir resim sanatı yolunu seçti ve bu yola hep bağlı kaldı. Oysa o zamanlarda - 50 ve 60`lı yıllarda, yani Settar Behlulzade, ilk eserlerini yaptığında kimileri bunu anlamıyor, kimileri de kabul etmiyordu. Bazıları bu eserlerin değerini bilmiyordu. Bu yüzden kimi zaman klasik tarzda yapılan eserler tercih ediliyor, Settar Behlulzade’nin eserleri kabul görmüyordu. Aradan zaman geçti ve Settar Behlulzade, büyük bir inatla kendi tarzını, kendi okulunu sürdürdü ve yeni bir ressamın varlığını sadece Azerbaycan'a değil, tüm dünyaya gösterdi. Çok uzun zaman geçmeden kendisi değil Azerbaycan’da, dünyanın birçok ülkesinde önemli bir ressam - özel tarzı, özel yeteneği olan bir ressam olarak tanındı.

Settar Behlulzade, eserleri ile Azerbaycan kültürünü zenginleştirdi, demin bahsettiğim üzere, yeni bir resim okulunu kurdu ve sanatımızı zenginleştirdi. Aynı zamanda Azerbaycan kültürünü, sanatını tüm dünyaya tanıttı. Avrupa, Picasso gibi büyük bir ressamla gurur duyuyor ve hiç kuşkusuz biz de Picasso’yu büyük bir ressam olarak kabul ediyoruz, ancak onun eserlerine derin saygı duymakla birlikte gururla diyebiliriz ki, Azerbaycan'ın da Picasso’ya eş değerde Settar Behlulzade gibi bir ressamı vardır ve Azerbaycan da kendisiyle iftihar edebilir.

Ressamın yaptığı eserler yaşıyor ve gelecekte de yaşayacaktır. Belirttiğim gibi, Tanrının kendisine verdiği fıtrî istidat, özveri ve özgüvenle sanatını yapma ve geliştirme azmi Settar Behlulzade’yi büyük bir isim yaptı, Azerbaycan’a büyük zengin katkılarda bulunmasını sağladı.

Doğum yıldönümü nedeniyle bu sene New York'ta BM binasında, İstanbul'da ve başka yerlerde ressamın eserlerinin sergisi düzenlendi. Ancak Settar Behlulzade’nin dünyada tanınmasının göstergesi bununla sınırlı değildir. Günümüzde bir çok ülkede ressamın eserlerini bulmak mümkündür. Arayacak olursak, bazı kişilerde, sanatseverlerde onun resimlerini bulabiliriz.

Onun kendine özgü dünyası vardı. Bir insan gibi felsefeye meraklı biriydi. Bu nedenle de Settar Behlulzade’nin yaptığı eserler, hayatı onun iç dünyasını yansıtıyor. Ben kendisini iyi tanırdım. 1960 yılının başlarında Settar Behlulzade ile bizzat tanıştık. Azerbaycan'ı yönettiğim sırada da bu büyük ressamla temaslarım oldu, zira onun sanatını çok sever ve bir insan olarak kendisine saygı duyardım.

O, sıradışı bir kişiliğe sahipti. Sıradışı biri olduğunu eserleriyle herkese gösterdi. Ressamı tanımayan kişiler bile onun orijinal ve yenilikçi özelliklerini farkettiler. Bugün şu salonda bulunanların çoğu kendisini belki hiç görmemiş ve şahsen tanışmamıştır, fakat eserlerinden tüm bunları hissediyordur. Bir insan olarak kendisi kararlı ve fedakar, sanatını çok seven ve tüm hayatını sanatına adayan birisiydi. Bu insan hiçbir zaman şöhret, isim, ödül peşinde olmadı. Nitekim bu tür şeyler asla onu ilgilendirmedi. Bu yüzden çok sade ve mütevazi bir hayat sürdü. Belki özel hayatında, yaşamında çok zorluklar çekti, - ki ben bunları da biliyorum, - ancak bununla birlikte, onun iç dünyası, maneviyatı, yarattığı eserler öylesine büyüktür ki, bunlar Settar Behlulzade’nin dev bir isim olduğunu bize gösterdi ve ileride de gösterecektir. Ben Settar Behlulzade’nin 85.doğum yıldönümünün kutlanması talimatını verdiğimde kuşkusuz, bir yandan onun eserlerine çok büyük önem verilmesi için bu kararı aldım, öte yandan bu, bizim hepimizin, bağımsız Azerbaycan devletinin kültürümüze, sanatımıza, ressamlarımıza olan saygı ve sevginin bir simgesi, bir göstergesidir. Biz bu doğum yılı etkinliğini yapmakla birlikte görevlerimizi de bilmeliyiz. Bu görevler şu ki, biz Settar Behlulzade’nin eserlerinin hepsini bir araya toplayarak katalogunu yapmalıyız. Seçkin ressamın adıyla bir resim merkezi açmalı, Settar Behlulzade müzesini kurmalıyız.

Doğru, onun yaşadığı yerde evi müze olarak kullanılıyor. Bu, doğaldır ve bir zamanlar yapılmıştır. Biz bunu korumalıyız. Ancak ben müzeden Settar Behlulzade’nin eserlerinden oluşan daimi bir müzenin yapılmasını kastediyorum. Çünkü ressamın hem yaşamı, hem eserleri, kültürel ve manevi mirası halkımızın bugünü ve geleceği bakımından bir moral kaynağıdır, okuludur. Halkımızın estetik eğitiminin daha da pekişmesi için Settar Behlulzade’nin eserlerinden yararlanmalıyız. Bu yüzden böyle bir merkezin, böyle bir müzenin yapılması çok önemlidir.

Bugün hayatımız ne kadar zor, sıkıntılı olsa da, biz kültürü asla unutmamalıyız. Kültür, hep yaşamımızın bir parçası olmalı, kültüre ilgi göstermeli, geliştirmeliyiz. Çünkü bu zor günler geçicidir. Ancak hayat devam ediyor. Kültür de, sanat da bir süreklilik içindedir.

Bu nedenle gelecek kuşakların gelişmesi, Settar Behlulzade’nin hayatını örnek alarak yetişmesi, onun sanata bağlılığı, özverisi, çalışkanlığı ve alçakgönüllülüğünü örnek alarak büyümesi, bunun yanı sıra gelecek kuşakların da ressamın yaptığı eserlerin manevi ve felsefi etkisi altında yetişmesi için biz Settar Behlulzade mirasına çok büyük önem vermeliyiz. Biz bu konuda çok titiz davranmalı, alakadar olmalı ve bu eserleri büyük bir kültür merkezinde toplamalıyız. Günümüzde  ve gelecekte Settar Behlulzade’nin eserlerini örnek alarak kültürümüzü geliştirmeli ve ileri boyutlara taşımalıyız.

Biz Settar Behlulzade’nin doğum yıldönümünü kutlamak suretiyle tüm sanat adamlarına, ressamlarımıza kendi saygı ve sevgimizi sergiliyoruz. 20.yüzyılda Azerbaycan resim sanat okulunun, Azerbaycan ressamlarının tüm dünyada önemli bir  yer edindiğini bugün büyük gururla söyleyebilirim. Tüm dünya ressamlarının çalışmalarına vakıf olan birisi olarak onlarla bir karşılaştırma yapıp bunu tüm kararlılığımla söyleyebilirim. Bazen biz çevremizde bulunan incileri değerlendiremiyoruz. Ancak bu da bir gerçektir ki, 20.yüzyılda, özellikle 30’lu yıllardan sonra Azerbaycan'da çok yönlü mükemmel bir resim sanatı okulu oluşmuş, önemli ressamlar yetişmiştir.

Onlar Azerbaycan resim sanatı okulunu dünyaya tanıtmışlar. Biz bununla gurur duyuyoruz. Tüm ressamlarımızın eserlerine özen göstermeli ve güzel eserler yapmaları için uygun ortamı sağlamalıyız.

Biz altı yıldır savaş içindeyiz. Bu dönem Azerbaycan için ağır, çileli bir dönem oldu. Aynı zamanda bu, bir sınav dönemidir. Bu dönemin kültürümüzün tüm alanlarına, özellikle ressamlarımızın eserlerine yansıması gerekir. Bu eserler de şimdi yapılmalıdır. Ben hatırlıyorum, 1990 faciasından sonra ressamlarımızda büyük bir duygu seli meydana geldi. Onlar o günleri, o dönemi kendi çalışmalarında çok büyük bir duygu yükü ile anlatıyorlardı. O dönemde Moskova'dan Bakü'ye geldiğimde bir takım yeni eserler gördüm ve çok memnun kaldım.

Ancak bugün yaşadığımız dönem - Azerbaycan'ın bağımsızlığını elde etmesi ve onu savunması, topraklarını korumak için savaşması, halkımızın kanının dökülmesi, şehitler vermesi, bir milyondan fazla mülteci ve onların durumu – tüm bunlar Azerbaycan tarihinin büyük bir sayfasıdır. Bunun tüm kültür ve sanat ustalarımızın eserlerinde ifadesini bulması gerekir. Dilerim ressamlarımız da bu dönemi çalışmalarında anlatırlar. Sanırım, bugünkü yıldönümü etkinliği, Settar Behlulzade’nin çalışmalarına, kişiliğine verilen değer ressamlarımızı daha da teşvik edecek, onlar halkımızın hem tarihi geçmişi, hem bugünü ve özellikle son yıllarını konu alan güzel eserler yapacaklar.

Ben sizin hepinizi Settar Behlulzade’nin 85.doğum yılı, bu bayram dolayısıyla tebrik ediyorum. Bir kez daha söylemek isterim ki, Settar Behlulzade’nin hayatı, yaratıcılığı, çalışmaları günümüz ve geleceğimiz için bir ahlak kaynağıdır. Azerbaycan halkı, Azerbaycan toprağı, Bakü, Emircan toprağı böylesine büyük bir insanı, büyük bir ismi, dünya kültüründe önemli bir yeri bulunan Settar Behlulzade gibi bir insanı yetiştirdiği için gurur duyabiliriz.

Yaşasın Azerbaycan kültürü!

Teşekkür ederim!